ALAMANYA : 1960'ların başında Özkonaklıların İstanbul'da sütçülük yerine iş bulmaya gittikleri ülke. Özkonaklılar Türkiye'den giden ilk Alamancıların kendileri olduklarını ileri sürerler. her ailenin alamancısı vardır. AYNUĞLE : Suyu en makbul çeşme. Düğün pilavının üstüne içersen şişkinliğini alır. Bitişiğinde çamaşır hanesi ve arkasında gendimelik buğdayı yıkandıkdan sonra kabuğundan ayırmak için; eşek gücüyle döndürülen değirmen taşı.
ALİYLİ : Belha efsanesindeki güzel belha uğruna ölen yakışıklı. Özkonağın 10 km batısında bulunan yerleşim alanı bu yakışıklının yönetiminde olduğu varsayıldığından aynı ismi almış. Höyükleriyle, oyulmuş yerleriyle eski bir yerleşim alanının tüm kanıtlarını taşıyor. AYAZMA : Yalı Damı'ndan biraz yukarda , vadinin sol yamacında tüflü kayaya oyma bir tapınak. Her ayazma gibi şifalı suyu var ama içilmez.
BARI : Taştan örme avlu duvarı. Evin önündeki hayatın duvarı. Üzerine gılmada konur Gılmada hemi hayatın mahremiyetini gizler hemide gerektikçe yakmaya kullanılır. GILMADA : Kurumuş üzüm çubuğu. Yakacak olarak ve barıların üstünde koruma görevi görür.
BAYRAK : Düğün başlangıcı, öğle namazından sonra camilere gönderilen traktörlerin romörküne binip gelen köylülere verilen yemek ve sonrasında uzun bir sopaya takılan bayrakla romörkde köy gezintisi.Damat gezdirme de denen gezintide deh deh. indi baba indi çekilerek gız evine gidilir gız evide bayrağa şalvarlık bağlar. Yol güzargahı akrabalarının evinin önünden geçilecek şekilde ayarlanır; onlarında şalvarlık takması için.
Resim 1 Resim 2
BEZİR : Izgın ve zeyrek otundan çıkarılan bir yağ. Izgın otundan çıkanı lezzetçe acı olup 'çirappa', idare lambası veya kandilde yakılarak aydınlatmada kullanılmış. Zeyrek otundan çıkarılanı ise tatlı olup yenilebiliyor. Köydeki bezirhaneler artık kullanılmıyor.
ÇİRAPPA : Bezir yağının yakıldığı özel üç ayak üzerine oturmuş bir tür topraktan yapma kandil. DÜĞÜN PİLAVI : Bayrakda erkeklere, düğünde kadınlara verilen yemek. Yere serilen brandaların üstüne yayılan sinilerde yenilir. Bu konuda uzmanlaşmış ahçı teyzelerin kontrolünde bişirilir. Bulgur, nohut, etin önderliğinde birazda baharat tadına doyulmaz. Yanında tasta ayran ve soğan da dağıtılır.
Resim
CİNGİTAŞ : Kuartz taşının Özkonakcası. Bahçe, barı, düz duvar gibi kaba taş yapılarda yontulmadan kullanılır. Traktörcülere siparişi verirsin -mavgınatını kaç paraya anlaşırsan- toplarlar gelirler, çevre dağlık yerlerden. DAM : Özkonakda en çok kullanılan kelimelerden. Ev, oda, ahır, samanlık vb kastedilir.
Dambaşı: damların üstü.
Katık damı: kiler
Emin Türk ELİÇİN : (1906-Genezin / 1966-İstanbul) 1927'de Ankara Muallim Mektebi'nden mezun olduktan sonra öğretmenlik ve yazarlık yapmaya başladı. Sosyalist görüşlerinden dolayı 1930'da görevden alındı. Edip Ekinci, Çoruhlu İbo takma isimleriyle yazı yazarken Türk Dil Kurumunda da mümeyyizlik yaptı. Almanya'ya gidip siyasal bilimleri bitirdi. Ölümüne kadar birçok dergi ve gazetede araştırma ve incelemeleri yayınlandı.
Eserleri : Yüzyıllar boyu ileri geri kavgası (iki cilt, 1967), Kemalist devrim ideolojisi (1970)
Resim
ERKEK ODASI : Haremden uzak selamlık. Evin erkeğinin erkek misafirlerini ağırladığı yer.
Resim

EŞŞEK SATTIĞIMIN BAĞ KOMŞUSU
uzak akrabanın özkonakcası



Ana Sayfa 2.SAYFA